Nevşehirli Yönetmen Mustafa Karakaya’nın yaptığı çekimleri İran ve Türkiye’de yapılan Azadi Street filminin galası, Türkiye’nin en önemli kültür, manzara ve doğal film platosu merkezlerinden Kapadokya’da yapıldı.

   Çekimleri İran’ın Tebriz, Tahran, İsfehan, Şiraz şehirlerinde ve Nevşehir’de gerçekleşen Azadi Street(Özgürlük Caddesi) filminin galası Kapadokya Dedeman Otel’de yapıldı. Kapadokya bölgesinde gerçekleştirilen ilk film galası olma özelliğini taşıyan gösterime Avanos Kaymakamı Aylin Duman Kırcı’nın yanı sıra İfsak( İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Dernği), Ufad (Ulusal Fotoğrafçılar Derneği ve Kafsid(Kapadokya Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) üyeleriyle birlikte yaklaşık 200 sanatsever katıldı.

  

    Azadi St. Filmi, İran’da çeşitli nedenlerle ülkesini terk etmek zorunda kalan bir mültecinin gerçek yaşam hikayesini anlatıyor. Filmin başrolünde İranlı oyuncu Tina Pakan ve Yer Gök Aşk dizisi oyuncularından Özlem Ulukan oynadı.   

    Yönetmenliğini Nevşehirli Mustafa Karakaya ve Genel Koordinatörlüğünü Gazeteci İsrafil BARAN’ın yaptığı filmde tamamen yerli ekip görev aldı.

        Kapadokya’nın ilk film fabrikası olan Katpatuka Film'in ilk çalışması olan Azadi Street’in çekimleri yaklaşık bir yıl sürdü. Gala gecesinde izleyicilerin sorularını yanıtlayan başrol oyuncusu Tina Pakan, kendisine İran’daki gerçekleri anlatma fırsatı verildiği için tüm film ekibine ve Yönetmen Mustafa Karakaya’ya teşekkür etti.

  Filmin yönetmeni Mustafa Karakaya, filmi daha çok yurtdışındaki festivallerde ve yarışmalarda değerlendirmeyi düşündüğünü söyledi.

    Nevşehir’de İranlı bir mültecinin haber olması için evinde ölü bulunması ya da dudaklarını dikmesi gerekiyordu. Bu şehre geldiğim ilk günden beri basını yakından takip etmeme rağmen onlarla ilgili bu konular haricinde hiçbir haber ya da röportaja rastlamamıştım. Gazeteciliğe başladığım iki yıl içerisinde belirli zaman aralıklarıyla mülteciler ile ilgili hiç duymadığınız birçok haber ve röportajı sizlerle paylaştım. Nedendir bilmiyorum; ama hikayeleri dikkatimi çekiyordu. Bir takım insanlar mülteciler ile ilgili bu araştırmalarımın arkasında gizli nedenler arıyor olabilir; ama inanın azınlıkların hikayesine duyduğum ilgiden başka hiçbir neden yok. Yaptığım röportajlardan sonra, Nevşehirli Yönetmen Mustafa Karakaya ile birlikte, mültecilerin ülkelerini terk etme nedenlerini anlatan belgesel film projesini başlattık. Ve filme de Azadi Street(Özgürlük Caddesi) ismi verildi. Bu haftaki yazımda sizlerle Azadi Street filminin başlama hikayesi ve yapım sürecinden bahsedeceğim.

  Birleşmiş Milletler tarafından pilot bölge ilan edilen Nevşehir’de yıllardır yaşayan İranlı mültecilerin, ülkelerini terk etme nedenlerine mercek tutan, çekimleri Kapadokya’da ve İran’ın Tebriz,Tehran,İsfehan,Şiraz gibi çeşitli şehirlerde gerçekleşen, kadrosu tamamen yerli, bölgenin ilk uluslar arası filmi “Azadi Street” filminin galası geçtiğimiz günlerde Kapadokya Dedeman Otel’de gerçekleşti. Yönetmenliğini Mustafa Karakaya’nın yaptığı filmin galasına Nevşehir’deki üst düzey kamu görevlileriyle birlikte Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen sinemaseverler katıldı.

Yönetmen Mustafa Karakaya ile geçtiğimiz yıl şubat ayında başlamış olduğumuz belgesel film projesinde temel gayemiz, İran’daki olayları tarafsız ve yorumsuz bir şekilde tüm dünya ülkelerine anlatmaktı. Nevşehir’de yaşayan İranlı mültecilerle yapmış olduğumuz röportajlarda bütün hikayeler genel hatlarıyla aynıydı. Siyasi,dini ve cinsi nedenlerle ülkelerini terk eden mültecilerin hepsi mevcut rejimden şikayetçiydi. Peki ama gerçek İran, mültecilerin bizlere anlattıkları gibi miydi? Röportaj alınan kişiler, tamamen muhalifti ve belgeselin tarafsızlığı açısından her iki tarafı da dinlemek gerekiyordu. Bunu öğrenmek için bir tek yol vardı; oda İran’a gidip anlatılanları yerinde görmekti.

Anlatılanların gerçekliğini araştırmak ve yerinde görmek için Selçuk Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Sare Demirer ve Yönetmen Mustafa Karakaya ile iki haftalığına İran’a gitmeye karar verdik. İşin açıkçası oraya giderken oldukça tedirgin olmuştuk. Türkiye’de yaşayan İranlı muhaliflerle yapmış olduğum röportajlarım rejim tarafından takip edilmiş olabilir ve İran topraklarına ayak basar basmaz tutuklanabilirdik. Bütün riskleri göz ardı ederek, araştırma grubumuzla birlikte Ağrı Doğubeyazıt üzerinden ülkeye giriş yaptık. İran için yola çıkarken tarafsız bir pencereden ülkeyi incelemek için hiç kimse ile irtibat kurmamıştık. Tesadüfen karşılaştığımız,tanıştığımız kişilerle yaptığımız röportajlar neticesinde kararımızı verecektik.

Maku,Tebriz,Tehran, İsfehan, Şiraz ve en son olarak Urumiye şehirlerinde yaptığımız araştırmalarda, rejim yanlısı ya da karşıtı herkesin ülkedeki gereksiz baskıdan ve ülkeyi tek bir grubun adaletsizce yönetmesinden rahatsız olduğunu gördük. Görüştüğümüz bütün insanlar bizi büyük bir misavirperverlik gösterdi ve ülkedeki genel durumu gerçekleriyle anlatırken bunları tüm dünyaya sansürsüz bir şekilde yayınlamamızı istedi. İran’da araştırmalarımızı sürdürürken içimde her zaman ölüm korkusu vardı. Çünkü bu ülkede yabancılar pek sevilmezdi ve ajan gözüyle bakılırdı. Türkiye’den gelmemiz şüpheleri üzerimizden kaldırıyordu; fakat yinede içimizde bir korku vardı. Çünkü Tebriz’de kaldığımız gece çeşitli suçlardan yargılanan 2 kişi idam edilmişti. Aynı zamanda ülkeye giriş yapan iki Amerikalı turist casus suçlamasıyla idam edilmesi gündemdeydi. Ülkede en çok duyulan sözcük idam olunca insan ister istemez tedirgin oluyor tabi ki.

    İki haftalık tedirgin bir araştırma sürecinin sonucunda Türkiye’ye döndük ve yaptığımız işin doğruluğuna bir kez daha inandık. Orada olan olayları tüm gerçekleriyle insanlara anlatmalıydık. Kapadokya’da çekilen drama sahnelerinin ardından filmimiz son şeklini aldı.

   Filmimizin başrol oyuncusu Tina Pakan’ın özel nedenlerinden dolayı filmi son aşamasına kadar gizli tutuyorduk. Özel nedenlerde ortadan kalktıktan sonra filmi duyurduk ve ilk galasını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Kısacası Azadi Street filminin öyküsü bu şekildeydi. İranlı mültecilerin hikayesini merak eden sanatseverlerin bu filmi seyretmesini tavsiye ediyorum.